YULAF YETİŞTİRİCİLİĞİ

YULAF YETİŞTİRİCİLİĞİ

Yulafın Kökeni

Yulafın vatanını Decandolle Doğu Avrupa ve Tataristan; Hausknecht ise orta Avrupa olduğunu iddia etmektedir. Meşhur tasnifçi Kornicke ise Güney Avrupa ve Doğu Asya olarak göstermektedir.

Yulafın Anadolu’da yetiştirilmesi de oldukça eski bir maziye dayanmaktadır. On yedinci asırda yaşamış olan yunan yazarı Galenus eserinde Anadolu’da yulaf yetiştirilmesinden uzun uzadıya bahsetmiştir. Yulafın insanlar tarafından bilhassa dane verimi için ziraata alınması diğer buğdaygiller kadar eski değildir.

Yulafta çavdar gibi buğday ve arpaya göre yeni bir kültür bitkisidir. Yulafın Anadolu’da önceleri yabani ot olarak yeşil yem ve yapay otlaklarda kullanılması ekimin artmasına neden olmuştur.

Yulafın Yeri ve Önemi

Yulaf toprak seçiciliği çavdardan sonra en az olan serin iklim tahıl cinsidir. Yeterli nemi olan fakir topraklarda bile yetiştirilebilmektedir. Yulaf bataklık alanların tarım arazisine çevrilmesinde kullanılabilecek bitkilerden biridir.

Ülkemiz tarımında yulafın oldukça eski bir yeri vardır. Selçuklu ve Osmanlılar yulaf yetiştiriciliğine büyük önem vermişlerdir. Kıtlık yıllarında yulaf Anadolu’da ekmeklik tahıl olarak kullanılmıştır. Cumhuriyet döneminde yulaf ekim alanları 1960-65 yıllarına kadar sürekli artış göstermiş 400.000 ha ekim alanına ve 600.000 ton üretime ulaşılmıştır.

Yulaf ekim alanları ve üretim miktarları dünyada ve ülkemizde önemli bir azalma göstermiştir. Ülkemizde son yıllarda önemli bir değişim göstermemekle birlikte 1960’lı yıllara göre azalmalar meydana gelmiştir. Ülkemizde en fazla yulaf üretimi Marmara Bölgemizde gerçekleşmektedir. Kocaeli ve Konya illerimizde yulaf üretim miktarı yüksek olup en fazla verim Yalova ilinde sağlanmaktadır.

Yulafın Bitki Özellikleri

Yulaf danesi tıpkı buğdayda olduğu gibi önce üç kökçük verir. Fakat kısa bir zaman sonra beş-altıya çıkar ve bundan kısa bir müddet sonra kaybolarak yerlerine toprak yüzüne yakın boğumlardan yeni kökler meydana gelir. Buğdaygiller içerisinde en kuvvetle kök sistemine sahip olan tahıl yulaftır. Çimlenme zamanında bile yeni kökler meydana geldiği gibi mevcut kökleri de hayatta kalır.

Yulafta köklerin çoğu toprağın 20-25 cm derinliğe yayılmıştır. Yulafta kök sisteminin kuvvetli olmasından ötürü toprakta mevcut besin maddelerinden diğer buğdaygillere nazaran daha çok faydalanır.

Yulafın kardeşlenmesi orta derecelidir. Gövdesi ortalama 70-80 cm kulakçığı yoktur.

Yulafta dane rengi beyaz ve grimsidir. Sarı boyu 20-23 mm kadardır. Bin dane ağırlığı 19-30 gr dır.

Hektolitresi 50-55 kg tartar kavuz nispeti %27-29 dur.

İklim ve Toprak İstekleri

Serin iklim tahılları içerisinde sıcaklığı 15 0C yi geçmeyen serin bir hava ve yüksek nem ister. 1 g. Kuru madde üretimi için tükettiği su miktarı 600 g. civarındadır. Yıllık yağışı 700-800 mm olan yöreler yulaf tarımı için en uygundur.

Kurağa dayanıklı olmayan yulaf en düşük büyüme sıcaklığında uzun süre kalması gerekir.

Yüksek bir verim için toprakta bitki besin maddelerinin yeterince bulunması gerekir. Killi-tınlı kumlu-bol humuslu topraklar yeterli nem bulunursa yulaf yetiştiriciliği için uygundur. Yulaf toprak tuzluluğuna da oldukça dayanıklı bir bitkidir.

Ekim Nöbeti

Yulaf bitkisinin kökleri toprakta güç eriyen fosforlu ve potasyumlu bileşikleri çözerek bu maddelerden kolayca yararlanabilmektedir. Güçlü kök sistemi ile yulaf toprakta fazla miktarda organik madde bırakır. Bu nedenle iyi bir ekim nöbeti bitkisidir.

Yulaf karışık ekime de uygun bir bitkidir. Yonca ve üçgüllerle karışık olarak ekildiği zaman bu bitkileri güneşten koruyarak daha iyi gelişmelerini sağlar. Yulaf fiğ karışımları yem üretiminde (kuru ot yada silaj) önemli bir yere sahiptir. Yulaf ayrıca yeşil gübre olarak da kullanılmaktadır.

Toprak Hazırlığı Bakım ve Gübreleme

Yulaf tarımında toprak işlemenin zamanı ve yöntemi; ön bitkiye yörenin yağış-sıcaklık ilişkilerine ve tarlanın otlanma durumuna göre değişmektedir.

Yulaf serin iklim tahılları içinde en çok su tüketen bitki olduğundan toprakta bol su biriktirilmesi sağlanmalıdır.

Yulaf ekimi kuru tarım alanlarında ekimi derin yapmak uygundur. Tohumluğun 1000 tane ağırlığı 25 g’ın altında olması istenmez. Dekara 17-18 kg tohum yeterlidir.

Yulafın ilk gelişme dönemi ve besin maddesi alımı yavaştır. Gelişmenin başlangıcında yavaş olan azot alımı diğer yarısı başaklanmaya kadar verilmelidir.

Hasat ve Harman

Yulaf tarımında en uygun hasat zamanının seçilmesi önemlidir. Kardeşlenme fazla olduğundan öteki serin iklim tahıllarına göre daha uzundur. Yulaf genellikle ana saptaki tanelerin sarı olum ile tam olum arasında olduğu devrede biçilmelidir. Saplar hasat sonrasında tarlada 3-5 gün yeterince kurutulduktan sonra harman edilmelidir.

Harmandan sonra elde edilen taneler belli bir süre kurutulduktan sonra depolanmalıdır. Eğer yulaf kuru ot için yetiştirilmişse sarı olumdan biraz önceki dönemde biçilmelidir. Kışlık yulaflar daha fazla tane ve saman verimi sağlamaktadır.

Yulafın Değerlendirilmesi

Düşük üretim maliyeti ve tanelerinin besin değerlerinin yüksek olması nedeniyle yulafın kahvaltılık olarak kullanımı ve evcil hayvanların beslenmesindeki önemi giderek artmaktadır. Yulafın başlıca kullanım alanları aşağıda özetlenmiştir:

Hayvan Yemi

Yulaf öncelikli olarak hayvan yemi olarak kullanılmaktadır. Her türlü hayvan için çok iyi bir yem olan yulaf tanesi civciv ölümlerinin azalmasını sağlamaktadır.

Yulaf samanı organik ve mineral maddelerce buğday ve arpa samanından daha üstündür.

İnsan Gıdası:

Yulaf insan beslenmesinde de kullanılmaktadır. Yulaf unu salça ve ekmek yapımında yulaf tanesi kullanılmaktadır.

Yulaf tanesinin protein demir ve kalsiyum içeriği yönünden zengin oluşu besleyici değerini artırmaktadır.

Gıda ve Tıpta Kullanımı:

Yulaf plastik maddelerin çözülmesinde ve dezenfektan olarak kullanılmaktadır.

YULAF YETİŞTİRİCİLİĞİNDEKİ SORUNLAR VE ÇÖZÜM YOLLARI 

Bu denli önemli bir bitki olan yulafın ülkemiz tarımında yeterince yer alamayışının başlıca nedenleri aşağıda özetlenmiştir.

Kışlık çeşitlerin üreticiye yeterince ulaştırılamaması; Türkiye’de güvenilir kışlık yulaf çeşitlerinin ekimi yalnız kıyı bölgelerimizde yapılabilmektedir. Bu bölgelerde ise yulaf öteki tarla bitkileri ile ekonomik olarak yarışamamaktadır. Asıl tahıl ekim alanlarımız olan iç bölgelerimizde yetersiz yağış nedeniyle düşük verim sağlanmaktadır.

Yulaf ekim alanlarını genişletmek ve üretimi artırmak için tescilli kışlık yulaf çeşitlerinin çiftçiye ulaştırılması gerekmektedir.

Yulafın Hasat ve Harman Sorunları:

Yulaf bitkisinin kardeşlenme yeteneği fazladır olumu geciktirir ve hasadı güçleştirir. Bitkideki salkım sayısının fazla olduğu durumlarda tanenin tümünün olumu için gerekli süre uzamaktadır. Genellikle ana saptaki tanelerin sarı olum ile tam olumu arasındaki devrede yulaf biçilmelidir. Bu durumda biçilen saplar 2-3 gün kurutulduktan sonra harman yapılmalıdır.

Ekim Nöbetinde Yeterince Yer Alamaması:

Yulaf gelişmiş kök sistemi nedeniyle topraktaki besin maddelerinden öteki tahıllara göre daha iyi yararlanır.

Yulafın toprak seçiciliği ve toprak reaksiyonuna duyarlılığı fazla değildir. Çok ağır ve havasız topraklarda yulaf yüzeye yakın kökler oluşturarak havalanmayı sağlar. Taban suyu yüksek arazilerde ekim nöbetine alınması gereken bir bitkidir.

Aynı zamanda toprak tuzluluğuna dayanıklı olması nedeniyle sulu tarım alanlarında ekim nöbetinde yetiştirilebilecek başlıca tahıldır.

Yulaf ekim nöbetinde kullanılabilecek önemli bir bitki olmasına rağmen bugün hak ettiği yeri alamamıştır. Bunun nedeni sulu tarım alanlarında yetiştirilen diğer bitkilerle ekonomik olarak rekabet edememesidir. Sulu tarım alanlarında yetiştirilen yulafın veriminin yükseltilmesi ile bu rekabetin sağlayabileceği düşünülmektedir.

Yulaf Veriminin Düşük Oluşu:

Ülkemizde yulaf verimi dünya ortalaması civarında olmasına rağmen istenilen düzeyde değildir. Verimi artırmak için; kuru tarım alanlarında yetiştirme tekniklerinin kullanılması uygun çeşit ve iyi tohumluk kullanımının sağlanması gerekmektedir.

HASTALIKLAR:

Yulaf hastalıkları verim ve kalite düşüşlerine neden olmaktadır. Bu hastalıkların başında pas hastalıkları gelmektedir. Yulaf kara pası (Puccinia graminis avena Ericks) dayanıklı çeşit kullanılmalıdır.

Tüketimin Yeterli Düzeyde Olmaması:

Ülkemizde üretilen yulafın büyük bir kısmı hayvan yemi olarak tüketilmektedir. Hayvan beslenmesindeki sayısız yararları nedeniyle yulafın hayvan beslenmesinde daha da çok kullanılması gerekmektedir. Çünkü yulaf tanesinde bulunan avenin maddesinin koyun ve kuzuların beslenmesine uygun olması gibi sayısız yararları vardır.

Yulaf insan beslenmesi ve sağlığı açısından da önemli bir bitki olmasına rağmen bu önemi insanlarca yeterince bilinmemektedir. Bu önemin anlatılması ve kullanımının yaygınlaştırılması gerekmektedir.

,